Uç Alımı
- Aykut E.
- 15 Mar 2018
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 16 Mar 2018
Budama ile uç alımı birbirlerinden farklı şeylerdir. Budama dallar üzerinde yapılırken uç alımı yeni sürgünlerin, tomurcukların, mumların kesilmesine ya da parmak yardımıyla koparılmasına denilir. Uç alımı ile ağaçların uç noktalara gönderdiği oksin (büyüme) hormonu koparılıp atılması ile bu hormonun bir önceki yapraklara, tomurcuklara ya da mumlara tekrardan gönderilerek buralarda yeni sürgünlerin oluşması sağlanır. Böylece bu bölgelerde çatallaşmış dallar elde edilerek dal çoğaltma yapılmış olunur.
Bonsailer üzerinde işlem yaparken gelişim sürecini tamamlayıp tamamlamadığını bilmek çok önemlidir.

Bonsaimize özellikle budama veya uç alımı gibi uygulamalar yaparken ağacımızın gelişimini tamamlayıp tamamlamadığını öğrenmek çok önemlidir. Gelişim aşamasında olan bir ağaca uç alımı yapıldığında gelişimi sekteye uğrar. Aynı şekilde gelişimini tamamlamış bir bonsaiye budama yapıldığında da dalların tekrar oluşmasını beklemek birkaç yıla mal olabilir. Bonsainin gelişim aşamasında olduğunu anlamanın en kolay yolu sürgünlerine bakmaktır. Eğer ki ağacınız sürekli uçlardan sürgün veriyorsa gelişim aşamasındadır. Çünkü ışık alan yüzey alanını en hızlı şekilde artırıp ihtiyaç duyduğu enerjiye bir an önce ulaşmak isteyecektir. Gelişimini tamamlayan bir ağaç ise geri sürgünler vermeye başlayacaktır. Böylece kendi yapısını korumaya yönelik gelişim göstermiş olacaktır. Bu sebeple gelişim aşamasında olan bir bonsaiye uç alımı yapmak onun bu büyümeye harcadığı enerjiyi yok etmek olacaktır. Dolayısıyla ağacınız eksik enerji durumuna geçecektir. Bu da ağacınızı yoracak ve gelişimini yavaşlatacaktır. Oysa gelişim aşamasındaki bonsainizi özellikle bahar aylarında serbest gelişime bırakıp kışın biriktirdiği enerjiyi daha fazla enerji harcamak üzere kullanmasını beklerseniz baharın sonlarına doğru fazla enerji durumunda bir ağacınız olacaktır. Bu durumda da yapacağınız budama ya da uç alımı bonsainizin gelişimini yavaşlatmayacaktır, aksine gelişimini tetikleyip devam ettirecektir.
Fazla enerji durumu: Ağacımızın uyku döneminde biriktirdiği enerjiyi kullanmasından sonra yeni enerji üreterek tekrar enerji biriktirebilecek potansiyelde olması durumudur. Yani kış uykusunda bolca enerji toplayan ağacımız yeni sürgünlerle bu enerjisini kullanır. Yeni açan yapraklar yeterli boyuta ulaşır ve kutikula denilen üst koruyucu katmanını da oluşturup gelişimini durdurur. Bu noktadan sonra fotosentez hızı bu yaprak için maksimumda olur ve ağacımız artık bu yaprağa yaptığı enerji yatırımından verim almaya başlar. Dolayısıyla tekrardan enerji üretimi başlamış olur ve bu duruma fazla enerji durumu denilir. (Literatürde böyle bir adlandırma yok, bu blogda energy positive tabirini bu şekilde çevirerek kullandık.)
Eksik enerji durumu: Ağacımızın biriktirdiği enerjiyi kullanmaya başlaması durumunu eksik enerji durumu diye adlandırabiliriz. Bu esnada ağacımız bünyesindeki enerjiyi daha fazla fotosentez yapıp daha fazla enerji toplamak için yaprak üretiminde harcar. Yapraklar gelişip fotosentez yapacak duruma gelinceye kadar bu eksik enerji durumu devam eder. Dalların ve yaprakların üst katmanları kutikula ile kaplanıp sertleşme sağlandığında enerji harcanması durur ve enerji kazanımı başlar. (Aynı şekilde literatürde böyle bir adlandırma yok, bu blogda energy negative tabirini bu şekilde çevirerek kullandık.)
Gövdenin ve dalların kalınlaşması, üzerinden geçen akışkan trafiğine bağlıdır. Bir dal üzerinde ne kadar çok yaprak varsa o daldan geçen su, besin ve diğer akışkan trafiği o oranda artacaktır. Doğal olarak bu trafiğin yoğun olduğu yerlerde kalınlaşma meydana gelecektir. Bonsailerde kalın gövde ve kalın dallarımız olmasını isteriz. Bunun için kontrollü serbest gelişime bırakmak çok önemlidir. Böylece yaprak miktarı hızla artar ve kontrollü bir şekilde ağacımızın gelişimini yavaşlatmadan istediğimiz bölgelerde hızla kalınlaşma sağlarız. İstediğimiz dallara şekil verip öyle kalınlaşmasını ve odunlaşmasını budama veya uç alımı yapmadan hızlandırabiliriz. İstediğimiz kalınlığa ulaştığımızda da dal çoğaltma işlemlerine geçebiliriz. Dal üzerindeki bu trafiğin yoğun olmasının bir diğer avantajı da geriden sürgün verme olasılığının çokça artmasıdır. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus vardır. Ağacımız üzerinde bir noktada (düğümde) ikiden fazla dalın çıkması bu noktada bir yumrulaşma meydana getirecektir. Bu yumrulaşma da dallar geliştikçe büyüyüp toplaşacak ve istediğimiz kalından inceye doğru uzanan konik dal/gövde yapısını bozacaktır. Bunun için bir noktadan ikiden fazla dal çıkmasını engellemek adına uç alımı ya da budama yapılmalıdır.
Yanlış zamanda uç alımı gelişimi tetiklemek yerine durdurabilir.
Gelişiminin sonlarına yaklaşan bonsaimizde artık dal çoğaltma işlemine ağırlık verilebilir. Bunun için doğru zamanda uç alımı yapılması gereklidir. Ağaçlar yıl boyunca iki kez uykuya girerler. Bunlardan ilki kışın ışığın ve sıcaklığın düşük olduğu zamanda gerçekleşir. Bu dönemde ağaç enerji biriktirir ve bahara çok kuvvetli girer. İkinci uykuya ise yazın çok sıcak olduğu dönemde girerler. Burada da sıcak zamanları aştıktan sonra tekrar uyanır ve biriken enerjiyi büyüme için harcar. Dolayısıyla yaz aylarının sonlarına doğru ikinci bir büyüme dalgası görürüz. Ancak bu ikinci büyüme ilkbahardaki gibi kuvvetli değildir. İşte uç alımı ile biz bu büyüme dalgalarını en iyi şekilde kullanmış oluruz ve yılda iki kez bonsaimize gelişim yaşatmış oluruz.

Uç alımı yapmadan önce yukarıda bahsedilen şekilde ağacımızın fazla enerji durumuna geçmesini bekleriz. Bunun için yeni sürgünün en az 8-10 cm uzunluğuna gelmesini bekleyip yeni çıkan yapraklardan 2 tane kalacak şekilde keseriz. 2 tane yaprak bırakmamızın bir sebebi bir tane yeni yaprağın budamadan dolayı kuruması durumunda diğerinden yeni sürgün elde etmek, diğer sebebi ise bunlardan sürgün elde ederek çatallaşmayı sağlamaktır. Yeni büyüyen yaprakların varlığı ağacımızı fazla enerji durumuna getirecektir. Bunların budanması bu durumu bozup biriktirilen enerjinin boşa harcanması anlamına geleceği için yeni yapraklardan birkaç tane bırakılması gelişimin sürdürülmesi açısından önemlidir. Ayrıca yeni oluşan yapraklar en genç, yıpranmamış, deforme olmamış yapraklar olacağı için bunlardan enerji kazanımı en yüksek seviyede olacaktır. Uç alımı sonrasında bonsaimiz geriye kalan yapraklardan yeni sürgünler oluşturacaktır.
Uç alımından sonra ortaya çıkan yeni sürgünler normal uzamaya göre daha kısa boyda olur. Böylece istediğimiz minyatürleşmeye bir adım yaklaşmış oluruz. Kışın budama yapılan dallarda sürgünler daha fazla uzayacak olup ilkbaharın sonlarında yapılan budama sonrasında daha kısa sürgünler elde edilir. Ayrıca saksı değişimi yeni yapılmış veya fazla gübrelenmiş bonsailerde sürgünler daha uzun olacaktır.

Çam türlerinde ise uç alımının diğer adı mum alımıdır. Çamlar uzamak için mum uzatırlar. Bu mumlardan dallanma gelişir ve büyüme devam eder. Büyümeyi dengelemek için (yavaşlatmak) mum kısaltma (pinching) ya da mum alımı (decandling) yapılır. Bu iki husus birbirinden tamamıyla farklı iki tekniktir. Mumlar belirli bir uzunluğa geldiğinde ve iğnelerini henüz çıkarmadığında büyüme enerjisini diğer mumlara aktararak dengeyi sağlamak adına kısaltılır (el yordamıyla veya makasla boyları kısaltılır). Fazla uzayan güçlü mumlar çok kısaltılır, daha zayıf mumlar daha az kısaltılır, güçsüz ve zayıf mumlara ise hiç dokunulmaz. Böylece çam ağacının büyümesi sınırlanmış olup şeklinin bozulmasının önüne geçilir. Diğer teknik ise mumların tamamen alınmasıdır. Bu işlem mumlar iğne uzattıktan sonra yani ilkbaharın sonlarına doğru yapılmalıdır. Böylece ağacın uzattığı mumlar alınarak ikinci kez mumlarını uzatması beklenir. Dolayısıyla yeni uzayan mumlar daha güçsüz olacağından mum ve iğne uzunluğu daha kısa olur. Böylece büyüme sınırlandırılmış olunur. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta vardır. Mum alımı kesinlikle çamın türüne göre yapılmalıdır. Tek mum uzatan türlerde kesinlikle mum alımı yapılmamalıdır. Bunlarda yapılacak mum alımı sonrasında, aynı düğümden çıkan yeni mum yeterince gelişemez ve açmadan kalır. Dolayısıyla bu mumların açması bir sonraki seneye kalır ve büyüme bir yıl sekteye uğramış olur. Ancak birden fazla mum uzatan türlerde mum alımı sonrası yeni mumlar uzayacak ve havalar soğumadan bunlar açacaktır. Örneğin Kara Çam, pinus nigra, türlerinde mum alımından sonra aynı düğümden yeni mumlar uzar ve iğnelerini açmak için yeterli güce sahip olurlar. Ancak tek mum uzatan Dağ Çamının, pinus flexilis, herhangi bir dalındaki tek mum tamamen koparılırsa o dal ölür ya da gelişimi durur. Eğer dalın ucunda birden fazla mum varsa ve güçlü olanı koparılırsa bu sefer enerji diğer mumlara aktarılır ve onlar gelişir.
Çam türü bonsailer yeterli güce ve sağlığa ulaşmadan kesinlikle mum kısaltma ya da mum alımı yapılmamalıdır. Aksi durumda gelişimleri çok yavaşlar.
Çamların mum alımı zamanı geldiğinde (Haziran'ın son 2 haftası) mumlardan uzun olanları ve fazla kuvvetli olanları el yardımıyla koparılır ve böylece buradaki enerji azaltılarak daha kısa iğneli mumların oluşumu sağlanır. Bu sayede dal miktarı önce ikiye çıkmış olur ve çatallanma sağlanır. Daha sonraki yıllarda bu yeni dallardan uzayan mumlara da aynı işlem yapılarak dal miktarı 4'e, 8'e ve 16'ya çıkarılır ve bu böylece devam ettirilir. Mumların zayıf oldukları yerde, ya da uzamanın gelişmesini istediğimiz yerlerde mum alımı yapılmamalıdır.
Ardıçlarda ise uç alımı uygulaması diğer türlerden tamamıyla farklıdır. Ardıçlarda uç alımı yapmanın iki tekniği vardır. Birincisi makasla ibrenin içeride kalan kısmından kesmek, diğeri de parmak uçlarınızı kullanarak tuttuğunuz ibreyi hafifçe çevirip çekerek koparmaktır. Bu işlemler genellikle yazın başlarında veya sonbaharın sonlarında yapılır. Yazın başlarında yapılan uç alımı ilkbaharda tekrardan büyümeyi destekleyecektir. Sonbaharın sonlarına doğru yapılan uç alımı ise ağacımızın kışa daha az yaprakla (ibreyle) girip daha fazla enerji biriktirmesine olanak sağlayacaktır. Ardıçların çok farklı türleri olup uç alımı konusunda bolca araştırma yapılmalıdır. Yanlış uç alımı bütün dalın kurumasına bile sebep olabilir. Ayrıca doğru yapılmayan uç alımları kopan yerlerin kahverengiye dönmesiyle çirkin bir görüntü oluşturur.
Comments