top of page

Bonsai Sanatını Tanımak

  • Yazarın fotoğrafı: Aykut E.
    Aykut E.
  • 6 Şub 2018
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 7 Haz 2018

Bodur ağaç ya da minyatür ağaç olarak dilimizde yerini almış Bonsai kelimesi Japonca bir kelime olup bon (saksı) ve sai (ağaç) kelimelerinin birleşimidir. Tam anlamı saksılanmış ağaç, saksıda yetiştirilen ağaç olarak düşünülebilir. Öncelikle Çin kültüründe orman tarzı (penjing) olarak yerini almış bu sanat daha sonra Japonların tek ağaç çalışmalarına başlamasıyla günümüzdeki formuna ulaşmıştır. 2000 yıldan fazla bir geçmişi olan bu sanat tek yaşayan sanattır. Sanat eseriniz hiç bir zaman hazır olmayacak, çünkü bonsainin sonu yoktur -ağacınız ölmediği müddetçe.



Bonsai sanatında öncelikli amacımız bir ağacın saksı içinde yetişmesini sağlamaktır. Daha sonra bu ağacın yaşlanmış gibi görünmesini sağlamak gerekir. Saksıdaki ağacımızın, bonsaimizin gövdesi bu sebeple kalından inceye doğru konikleşmiş olmalıdır. Ayrıca ana gövdeye bağlı dallar gövdeden daha kalın olmamalıdır. Gövdeden çıkan dallar aşağı doğru eğimli olmalıdır ve ağacın genel görüntüsü konik şekilde olmalıdır. Neden? Çünkü doğada gördüğümüz ağaçlar tam olarak böyledir. Hiç birisinin gövdesinden kalın dalı yoktur, yaşlandıkça dallar eğilir bükülür ve aşağı doğru eğilip bu şekilde odunlaşır. Ağaç doğada doğasal olayların etkisiyle şekil değiştirir, ona göre gelişimini devam ettirir. Bonsai sanatında da bu etkiler temel bonsai stillerini belirler. Ayrıca doğada gelişen ağaçların genel formları ve bonsai sanatının uzun tarihiyle elde edilen tecrübeler bazı bonsai kurallarını oluşturur. Bu kurallar kesinlikle olmazsa olmaz değillerdir fakat rehber olması yönünden önem arz eder. Özellikle yeni başlayanlar için çok iyi kılavuzdur.


Bonsai kuralları olmazsa olmaz değildir. Sadece kılavuz niteliğinde, genelleşmiş tecrübelerin özetlenmiş halidir. Hiç bir sanat kurallarla sınırlanamaz.

Bonsai Kuralları

Bahsettiğim gibi, bu kurallar başlangıç seviyesindeki çekirgeler için yol gösterici olacaktır.


Aşağıda bahsedilen hususların olması bir bonsainin güzelliğini zedeler. Bu sebeple mümkün mertebe bu hususlara dikkat edilmesi önerilir. Bir bonsainin her zaman bir ön yüzü (display) vardır. Diğer yönlerden bakıldığında bonsai ön yüzünden bakıldığı etkiyi yapmaz. Dolayısıyla yapılması gereken ilk şey ağacınızı bonsai formuna sokmaya başlarken bir ön yüz belirlemektir.


1. Gövdenin dip kısımlarından çıkan dallar

2. Gövdenin görüntüsünü engelleyen size doğru çıkan dallar

3. Toprağa çok yakın dallar

4. Aşağı doğru uzamış dallar

5. Ölü dallar (bazıları shari olarak düzenlenebilir)

6. Birbirini kesen dallar

7. Ana gövdeye doğru uzamış dallar

8. İç kısımlarda yukarı doğru uzamış dallar

9. Doğal görünmeyen kıvrımlı dallar

10. Birbirine paralel dallar

11. Dalların üstünden çıkan yapraklar ya da küçük dallanmalar

12. Aşırı uzayıp ağacın konikliğini/profilini bozan dallar

13. Ana gövdeden aynı yerden (sağlı sollu aynı noktadan) çıkan dallar

14. Ana gövdeye paralel uzanmaya çalışan ya da ikinci bir ana gövde oluşturmaya çalışan dallar

15. Tepedeki fazla kalın dallar


Japonya'da ve Çin'de hayli yol almış olan bonsai sanatı özellikle Avrupa ve Amerika kıtalarında birçok insanın dikkatini çekmiştir. Bu bölgelerden bir çok meraklı Japonya'ya seyahat ederek Bonsai Master'larından birebir uygulamalı eğitimler alıp kendi ülkelerinde bu sanatı yaymışlardır ve yaymaya devam etmektedirler. Japonya ve Çin'in aksine bu batı bölgelerinde özellikle genç nesil arasında bonsai sanatı hızla yayılmaktadır. Bu hızlı yayılma bu yaşayan sanata çağdaşlaşma evreleri yaşatmıştır ve çağdaş bonsai sanatı da birçok sensei tarafından takdirle karşılanmıştır. Ülkemizde bonsai sanatı özellikle son 10 yılda hızla yayılmış ve bir çok meraklısını bir araya getirmiştir. Fakat hala bonsai saksısı, ekipmanı, adayları gibi birçok kolaylık sağlayan unsurların pazarı henüz gelişmemiştir. Sanırım ülkemizdeki bonsai severlerin en çok şikayet ettiği durum budur.


Bugüne kadar bir çok musiki ve görsel sanatla ilgilendim fakat bonsai sanatı tanıştığım en güzel şey diyebilirim. Kendimi bonsailerimden sorumlu hissediyorum, onlarla sabretmeyi ve sevmeyi öğreniyorum diyebilirim. Doğaya daha bir aşkla bakıyorum, zirai bilgim de hayli arttı. Bu sanat yaşayan bir sanat. Bir resim çizip duvara asmak gibi değil, ya da beste yazıp tekrar tekrar çalmak gibi değil. Sizinle büyüyor, yaşlanıyor, siz ona bakıyorsunuz o sizi mutlu ediyor. Uzakdoğunun dünyaya en güzel hediyesi bu olsa gerek.

Comments


bottom of page